1 sayfada toplam 19 kayıt bulundu.
Kategori: Öykü
Kadın adamı süzdü. Ayakkabısına baktı önce, markalı spor bir ayakkabıydı. Krem keten pantolonu gün içinde giyilmişti, henüz kırış kırış değildi. Üzerindeki uçuk mavi gömlek tiril tirildi. Bileğini narince saran saati afiliydi. Yüzünü inceledi adamın. Biraz pürüzlüydü, ama gözlerinin...
Öylece bekleyen biri vardı. Büyük patlamadan da önceye uzanan bir geçmişe sıkışmıştı bedeni. Zaman geçmiyordu. Zaman da sıkılır. Gecenin gündüzden ayrılmaya karar verdiği masal haftalarının birinde, ağzını açtı. Su içti, sustu. Öğürdü, bir soru doğurdu: Şiir nedir? Sayrısı çok, şifası az gökdelenlere bakamadı, kamaşt�...
Artık pencereye tüneyip meydanı izlemenin de zevki kalmadı. Kış güneşi ısıtmasa içimi, uğraşmayacağım hiç; iki zırhlı araç, üç polis arabası, simitçi kestaneci mısırcı, birkaç da tuhaf turist. Bana sorarsanız o son patlamadan sonra ağaçlar bile yapraklarını dökmek istemiyor. Hepsi dallarında kurumuş kalmış. Can suları çekilmiş sanki. Yüzyıllar var ki ...
“İki ayna karşı karşıya geldi mi şeytan hemen en sevdiği numarasına başvurur ve perspektifi sonsuza kadar genişletir” Walter Benjamin, Pasajlar Duvardaki tabloya bakıyor gözüyle her ayrıntısı üzerinden geçiyor her rengi, her bir çizgiyi irisinin içine mühürlüyor. Sonsuza kadar saklamak için, resmin, insan yüzünün tutunduğu son çeper ol...
"Benimle birlikte olduğun sürece sanatım için mutlak yıkım demektin ve ben, sürekli olarak senin sanatla arama girmene izin verdiğim için kendimi hiç acımadan ayıplıyor ve suçluyorum." De Profundis; Oscar Wilde'ın sevgilisi Lord Alfred Douglas'a hapishanede yazdığı, 1897 tarihli mektuptan. �...
450.Caddenin tam ortasında yatıyorum. Adını bilmediğim tek katlı okulun karşısında, rüzgarını dağdan alan güneşli balkonun dibinde, ayazda, sabah olmadan az daha…Caddenin tam ortasında yatıyorum. Kalbimde ne bıçak yarası, ne mızrak yarası ama ince bir kesik biraz ağzımdan burnumdan sızıyor kanıyorum. Korkuyorum, derinde mi? Daha fark etmedim mi? Ya da kağıt kesi...
“Tanrı sarhoşu koruyor, derler Herhalde ümidi tükenmiş diye.” Hakkı Bulut; Tanrı Sarhoşu Korur Sokaklara benzedim, dedim içimden. Sarhoş gecelerin hesabını tutamıyordum artık. Bir ölsem, sanki her şey yoluna girecekti. Aynalar nazik değildi. Sıkıntıdan içi irin dolu çıbanlar büyütüyordum, döşümde. Sakallarımı çekiştirip yolmayı, dudaklarımın �...
Demek sendin o… Yıllarca bekledi getirirler diye. Sonra, akranlarına baka baka büyüttü seni. Eski evinize vardı, komşulara sordu. Anarşik demişler babana, kaçtı gitti onlar, izleri gökte demişler. Kusura bakma yavrum, el dedin mi yel dolar ağzına, boşuna mı? Yılları saydı. Büyüdü artık, bir gün çıkar kendi gelir elbet, dedi bekledi. Bakla fallarına baktırdı, yo...
-Kua riroMatagi kavea mai eKua riro.Ho atu…[1] Yatağın üzerindeki çarşaf kırışık, nevresimi dertop edilmiş yorgan ıslaktı. Bu karmaşanın arasından çıkan ayağın topuğu, pencereden vuran ışıkta kremsi beyazlıkla aydınlanıyordu. Yastığı kollarının arasında iyice sıkıştırmış, yüz üstü yatıyordu. Bir gözü perçemlerinin gerisinden sokak lambalarının si...
Kekeliyorsunuz Neden öyle bakıyorsunuz yüzüme? Bilerek açmadım ki kapıyı. Evin içinde unutuyorum, saçlarımın olmadığını. Aynanın önünden geçerken ya da dokununca farkına varıyorum. Yüzünüz buruştu, korkudan mı? Yapmayın, çok incinirim sonra. Çok sıc...
Market torbalarını kapının önünde bırakıp içeri girdi. Banyoda elini yıkarken kulağına tuhaf bir ses geldi: tık-tık-tık. Ardından daha sert bir ses, bir cama çarpma sesi. Ve evet, korktuğu gibi balkon tarafından. Kış yaklaştığı için balkonun camekanı yarı yarıya kapalıydı, açık olan kısmından içeri bir kuş girmişti. "Eyvah, işimiz var şimdi," diye düşün...
Sabah… Alarm… Ertele… Tekrar alarm… Tekrar ertele… Saate bak! Yataktan çık! Üşü! Sabahlığını giy! Tuvalete git! Yüzünü yıka! Dişini fırçala! Mutfağa koş! Su iç! Kahve yap! Yatak odasına koş! Giyin! Kahveden iki yudum iç! Çantanı al! Ayakkabılarını giy! Telefonu almak için yatak odasına dön!Her sabah aynı telaşla çıkıyordum evden. Nereye yetişeceksem?...
SON İki sokak lambası, gövdelerinde çok büyük bir açlıkla kanayan aydınlığı, sahil kasabalarının gevşek mi gevşek hayat akışında pek de görülmeyen çalışkanlık ve başarı azmiyle gökyüzüne göndermeye uğraştı bütün gece. Evrenin uçsuz bucaksız karanlığında, elleri ceplerinde, sıkıntılı bir yalnızlık yürüyüşü yapan tavşan benli ay, atmosfer dı�...
Ciddi Bir Mesele SokakAnnem öldüğünde aramız açılmıştı.Kendimi vicdanımın değil, bir başka sesin himayesine bırakmıştım. O başkası, kanımdaki alkole dönüşüveriyordu. Bir gecede. Param varsa tek gecelik misafirliğe. Bazen sokağa serilmiş yatağımdan çıkamayacak kadar uyuşuk bir miskinliğe bırakıyordum her şeyi.Gözlerimi yumduğumda hangi uçuruma düşsem yü...
KORİDOR “ İnsanın bir tek ve hep aynı yaşamı yoktur. Peş peşe eklenen birçok yaşamı vardır ve çektiği acıların da nedeni budur.” Chateaubriand Dışımdan çok içimden konuştum hep. Kendimi bildim bileli böyle bu. Asıl dilim içime kaçtı bir gün. Yuttum onu. Küçük çocuklar dillerini yutarsa telaşlanmazmış kimseler. Bekledim bu yüzd...
Kalan Derisi değişiyor dünyanın hırpani bir gövde ve geride kalmış koza masalları… ...
AdıTruvaolanbuadiparsel, bukelepirarsa, buucuzbelde,AdıTruvaolanbuadiparsel, bukelepirarsa, buucuzbelde,bubelediyelikdilenenmezraşimdimağlubiyetiylegururlanıyor...Melihşahgeliyor --Melihşahgeliyorkıyıya at üstünde. Derleniptoparlanıyoruz, hazrolageçiyoruz. “Ay oğullar, Eykızlar!” diyorMelihşah “ben Truvaönüneatımınruhunugezdirmeye, gömülmemişölülerigömmeye, bir...
Avuçlarımızda taze kesilmiş çimen kokusuyla oturuyoruz parkta. Alt taraftaki caddeden gelen korna sesleriyle kulaklarımız, trafiğin süpürdüğü asfalt tozuyla gözlerimiz yıkanıyor. İnatla oturmaya devam ediyoruz orada. Pek özlemişiz o leş parkı.Ayakkabılarını, çoraplarını çıkarıyor. “Korkma, kokmaz”, diyerek sırtüstü uzanıyor yere, sigarasını tüttürüp h...
Gözü telefondaydı. Ah dedi Madam Marika, bonjur demek bu kadar mı zor?.. Madam Marika içindeki karanlığa yüzünü düşürmekte, sol eliyle sütyenine tıkıştırdığı pamukları dibe, daha dibe iteklemekteydi. İsterdi ki memeleri Madam Lüsinyen gibi sutyeninden dışarı. Yolda yürürken “Aaa Madam Marika!” Madam Marika dolab...